Mysağlık
Hoşgeldiniz

Join the forum, it's quick and easy

Mysağlık
Hoşgeldiniz
Mysağlık
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Demans

Aşağa gitmek

Demans       Empty Demans

Mesaj tarafından Dr.House C.tesi Eyl. 18, 2010 1:29 pm

DEMANS

Prof. Dr. Bekir A. Levent

Demans önemli bir halk sağlığı sorunudur. Günümüzde tüm Batı toplumlarında olduğu gibi ülkemizde de ortalama yaşam süresinin uzaması nedeniyle yaşlı grubun genel nüfus içindeki oranı giderek artış göstermektedir. Buna bağlı olarak yaşlılıkta görülen tıbbi ve psikiyatrik hastalıkların yaygınlığında da artış olmaktadır. Ancak demansın yaşlanma sürecinin doğal ve kaçınılmaz bir yönü olmadığını vurgulamak gerekir.

Klinik Özellikler

Tüm demansların en azından %50 sini Alzheimer hastalığı oluşturmaktadır.

Alzheimer hastalığında, hastalığın başlangıç zamanı kesin olarak belirlenemez. Hastanın kendisi ve yakınları hastalığın kesin olarak ne zaman başladığı hakkında bilgi veremezler. Hastalığın ilk evresinde hastalarda ılımlı düzeyde unutkanlık vardır ve kişiler çoğunlukla bellek bozukluğundan yakınırlar.

Hastalar kaygılı bir görünüm verebilir, fakat klinik görüşme sırasında bellek bozukluğuna ilişkin veriler saptanamadığı gibi herhangi bir sosyal veya mesleksel sorunları da bulunmaz. Bellek sorunları ilerleyici nitelikte olmayan yaşlı hastalardaki bu tür yakınmaları tanımlamak için sıklıkla “yaşlılığın benign unutkanlığı” veya “yaşa bağlı bellek bozukluğu” terimleri kullanılır.

Bellek bozukluğunun biraz daha ilerlemesi sonucu sosyal ilişkilerde ve mesleki becerilerde azalma ortaya çıkar. Hastalar konsantrasyon güçlüğünden yakınır, kelimeleri ve isimleri bulmakta güçlük çekerler. Yakınları ve çalışma arkadaşları da hastanın performansının görece bozulduğunu kaydederler. Daha sonraları ise hastalar yeterince iyi tanımadıkları yerlere seyahat ettiklerinde kaybolabilirler. İlk dönemde hastalar bellek bozukluğunun farkında oldukları için çoğu zaman bu tür bir yeti yitimine bunaltı ve/veya çökkünlük oluşumu ile tepki gösterirler. Kısa bir süre sonra hastalar kendilerindeki bellek bozukluğunu inkar etmeye başlarlar. Bu evrede karmaşık mesleksel işlevlerin yerine getirmesinde bozukluklar ortaya çıkabilir. Ancak bu bozukluklar çoğunlukla belirgin değildir ve kolayca saptanmayabilir.

Demansın önde gelen bulgusu bellek bozukluğudur. Yeni bilgiler edinme ve öğrenme yeteneği yakın bellekle ilgilidir. Buna karşın çok daha önceden kazanılan bilgilerin uygun yer ve zaman kullanılabilmesi uzak bellek işlevlerinin normal olması ile sağlanabilir. Demansta hem yakın bellek bozukluğu (anterograd amnezi), hem de uzak bellek bozukluğu (retrograd amnezi) bulunur. Demansın ilk evrelerinde yeni olayların ve bilgileri anımsama bozulur. Oysa çok eski olayların oldukça iyi anımsandığı gözlenir. Örneğin, hasta ne zaman ve nerede evlendiğini, çocuklarının ne zaman doğduğunu oldukça iyi anımsadığı halde 30 dakika önce öğle yemeğinde neler yediğini hatırlamayabilir. Başka deyişle öncelikle en son öğrenilenler anımsanamaz, en son olarak da ilk öğrenilenler unutulur.

Demans yalnızca bellek bozukluğu ile karakterize değildir. Bir süre sonra yargı bozukluğu da tabloya eklenir. Alışverişlerde ve para hesabının denetlenmesinde hastanın eşi veya bir yakını yardımcı olmalıdır.

Daha sonraki evrede bellekteki yıkım belirginleşir. Hasta artık destek olmaksızın yaşamını tek başına idare edemeyecek duruma gelir. Günlük yaşamdaki önemli olayları; yakın arkadaşlarının, hasta aile üyelerinin isimlerini bile unutur. Bu evrede sanrılar ve kişilik değişiklikleri ortaya çıkar.

Son evrede hastalar tüm kapasitelerini yitirmiş olup ağır bir yıkım söz konusudur. Eşlerini tanımazlar. Kendi isimlerini bile unutmuşlardır. Tüm sözel yetenekler, motor beceriler kaybolmuştur. Kendi başlarına yıkanamadıkları gibi tuvalet temizliklerini dahi beceremedikleri görülür. Ardından idrar ve dışkı kaçırmaya (inkontinans) başlar. Bu evrede yüksek kortikal işlev bozuklukları da çok belirgin hale gelir.

Bunama, bazen davranışlardaki inhibisyonun ortadan kalkmasına yol açabilir. Böyle bir durumda kişi uygunsuz şaka yapabilir, kişisel bakımını ihmal eder; hiç tanımadığı kişilere uygunsuz bir samimiyet gösterebilir, sosyal kurallara hiç aldırış etmeyebilir. Özellikle Parkinson veya Huntington hastalığına bağlı bunamalar ile damarsal hastalıklara bağlı bunamalarda hastalarda sarhoş vari konuşma bulunabilir.

En son dönemde hasta ileri derecede kilo kaybetmit olup oldukça bitkin ve dütkündür. Yatalak hale gelebilir. Hastalarda açlık dürtüsü halen bulunduğu için kendilerine iyi bakım sağlanmayan kişiler dışkılarını yiyebilir veya duvarlara ya da diğer eşyalara sürebilirler. Bunamanın vardığı bu son nokta gatizm olarak bilinir. Hastalar çoğunlukla araya giren enfeksiyonlarla kaybedilirler.

Epidemiyoloji

Demansın yaygınlığı yaşla birlikte giderek artmaktadır. Demansın yaygınlığı 65-69 yaş grubunda %1.5-2; 75-79 yaş grubunda %5.5-6.5 iken 85-89 yaş grubunda %20-22 ye ulaşmaktadır.



ALZHEIMER HASTALIĞI

Çoğu Alzheimer li hasta incelendiğinde klinik tablonun farklılıklar gösterdiği izlenir. Hastalık 65 yaşından önce başlamışsa presenil tip; 65 yaşından sonra başlamışsa senil tip Alzheimer hastalığından söz edilir.

Alzheimer hastalığı bulunan bireylerin Bilgisayarlı beyin tomografilerinde; kortikal atrofi ve ventriküllerde genişleme belirlenmiştir. Beyindeki patolojik değişiklikler serebral korteks ve hipokampusta çok yoğun şekilde bulunan senil plaklar; nörofibriler yumaklar ve granülovakuoler dejeneresanstır.

VASKÜLER (MULTİ İNFARKT) DEMANS

Vasküler demansta başta bellek olmak üzere birçok bilişsel işlevdeki bozukluğun yanı sıra toplumsal ve mesleki işlevsellikte bozulma gözlenir. Daha önceki sınıflandırmalarda multi-infarkt demans adı altında ele alınmıştır. Bu tablo lezyonun yerine bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli fokal nörolojik belirti ve bulguların yanı sıra demans gelişimi ile karakterizedir.

Vasküler demans genellikle akut olarak gelişir. İşlevsellikte hızlı değişiklikler oluşabilir. Klinik tablonun gidişi son derece değişkendir. Hasara uğrayan beyin bölgesinde bağlı olarak bazı bilişsel işlevler erken dönemde etkilenirken diğerleri hiçbir şekilde etkilenmeyebilir. Bu nedenle klinik tablo adeta “yamalı” bir bozukluk örüntüsü verebilir.

Bozukluk erkeklerde kadınlara göre ve kardiyovasküler hastalığı olanlarda belirgin şekilde daha sıktır.

PICK HASTALIĞINA BAĞLI DEMANS

Pick hastalığı, özellikle beyinin frontal ve temporal loblarını etkileyen dejeneratif bir hastalıktır. Frontal lobu tutan ve bunama ile seyreden diğer hastalıklarda olduğu gibi Pick hastalığı da başlangıçta kişilik değişiklikleri, sosyal becerilerde yıkım, duygusal küntleşme, davranış bozuklukları ve belirgin dil anormallikleri ile karakterizedir.

PARKINSON HASTALIĞINA BAĞLI DEMANS

Parkinson hastalığı ellerde titreme, rijidite ve hareketlerde yavaşlama gibi bulgularla karakterizedir. Parkinson lu hastalarda hastalıktan 7-8 yıl sonra yaklaşık % 20-60 ında bunama oluşmaktadır. Daha yaşlı veya hastalığın daha şiddetli ya da ilerlemiş olduğu hastalarda bunamanın gelişmesi daha olasıdır.

HUNTINGTON HASTALIĞINA BAĞLI DEMANS

Huntington hastalığı kalıtsal olarak geçen, ilerleyici nitelikte dejeneratif bir beyin hastalığıdır. İstemsiz koreiform hareketler ve bilişsel işlevlerde bozukluk ile karakterizedir.

AYIRICI TANI

Demans, öncelikle aynı grupta yer alan deliryumdan ayırt edilmelidir. Bellek bozukluğu hem deliryumun, hem de demansın ortak bir bulgusudur. Ancak deliryumda bilinç bulanık olup, zaman ve yer yönelimi bozuktur. Deliryumlu hastalarda dikkati objelere odaklama, yeterince sürdürme ve başka objelere uygun bir şekilde kaydırma yetisi de bozulmuştur. Klinik belirti ve bulgular deliryumda gün içinde tipik bir dalgalanma göstermekle birlikte demansta oldukça değişmezlik gösterir. Birkaç aydan daha uzun süre değişmeden kalan bilişsel bozukluk daha çok demans tanısını düşündürür. Ancak çoğu kez demans zemininde deliryum geliştiği gözlenir. Çünkü hastada eşzamanlı olarak bulunan tıbbi durumlar, bunların tedavisinde kullanılan ilaçlar deliryum gelişme riskini arttırır. Böyle bir durumda her iki tanı birlikte konmalıdır.

Ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulması gereken diğer durum amnestik bozukluktur. Amnestik bozuklukta demanstakine benzer şekilde yakın ve uzak bellek bozukluğu bulunur. Ancak fiksasyon (tespit) belleği amnestik bozuklukta sağlamdır. Ayrıca amnestik bozuklukta fazi, apraksi, agnozi ve yönetsel itlevlerde bozukluk bulunmaz.

TEDAVI VE BAKIM:

Demans progresif bir süreçtir ve irriversible krotikal atrofinin geri döndürülmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle amaç hastalığın ortaya çıkan semptomlarını tedavi etmeye ve iyi bir bakım vermeye yönelik olmalıdır.

Özellikle Alzheimer hastalığında bellekteki bozukluktan asetilkolin iletici sistem akitvitesinin azlığı sorumlu tutulduğu için bu bozukluğu gidermek üzere çeşitli tedavi stratejileri geliştirmiştir. Asetilkolin sentezini arttırmak için asetilkolinin öncü maddeleri verilebilir . Ancak kolin ve fosfatidilkolin (lesitin) gibi öncü maddeler verilerek gerçekleştirilen tedaviler maalesef istenilen sonucu vermemiştir. Asetilkolinin parçalanmasında rol oynayan enzimin aktivitesini azaltan ilaçlar kullanmak ikinci yoludur. Bu açıdan uygulanan asetilkolinesteraz enzim inhibitörleri (fizostigmin salisilat) kısmen olumlu sonuçlar vermiştir. Son günlerde Alzheimer hastalığının tedavisinde en popüler ilaçlar aminoakridinler grubuna dahil ajanlardır. Tetrahidroaminoakri din tedavisi şimdilik iyimser olmamızı sağlayan sonuçlar vermektedir.

Yaşlılıktan hangi amaçla olursa olsun ilaç tedavisine düşük doz ilaç uygulayarak başlanır ve doz giderek yavaş bir şekilde arttırılır.

Hastada ek olarak yer alan hipertansiyon, diyabet ya da konjestif kalp yetmezliği gibi sorunlar optimal düzeyde kontrol altında bulundurulmalıdır. Herhangi bir cerrahi girişim ya da travmayı takiben bilişsel yetilerde daha iler düzeyde bozulma ortaya çıkar. Bir üst solunum yolu ya da idrar yolu infeksiyonu bile hastanın klinik tablosunu ağırlaştırabilir.

Aile hastalarını yapılandırılmış bir ortamda bulundurmalıdır. Herhangi bir ortam değişikliği hastada ileri derecede sıkıntı ve klinik tabloda bozulma oluşturur. Bu durum katastrofik reaksiyon olarak adlandırılır.

KAYNAKLAR:

1- Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatrik Bozuklukların tanısal ve Sayımsal El Kitabı, Dördüncü Basım (DSM-IV), Amerikan Psikiyatri Birliği, Washington DC, 1994'ten çeviren Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 1994.

2- ICD-10 Ruhsal ve Davranışsal Bozukluklar Sınıflandırması: Klinik tanımlamalar ve Tanı Kılavuzları, Dünya Sağlık Örgütü, Cenevre, 1992'den Öztürk O, Uluğ B (Ed), Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği, 1993.

3- Kaplan HI, Sadock BJ, Grebb JA: Other Psychotic Disorders, in Synopsis of Psychiatry, Seventh Ed, Williams and Wilkins, Baltimore, 1994.

4- Öztürk O : Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Hekimler Yayın Birliği, Ankara,1994

5-Temel Psikiyatri Kitabı, I. baskı, cilt I. Güleç C, Köroğlu E (ed). Hekimler Yayın Birliği, Ankara. s.355-359 1997
Dr.House
Dr.House
Admin
Admin

Koç Mesaj Sayısı : 816
Reputation : 2468
Kayıt tarihi : 17/09/10
Yaş : 34
Nerden : İzmir

https://mysaglik.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz